Konka, burun boşluğunun yan duvarlarındaki alt burun boşluğu olarak bilinen yapılardır. Bu yapıların iç kısmı kemiğin mukoza zarı adı verilen dış kısmından ve aralarındaki yumuşak dokudan oluşur. Konkalar havayı ısıtmak, nemlendirmek ve filtrelemek için kullanılır. Ek olarak, intranazal mukoza ile birlikte immün fonksiyonunu sağlar ve çeşitli enzimler ve koruyucu proteinler üretir.
Buruna giren hava, burun geçişlerinin alanına ulaşana kadar 25 santigrat derece ve% 90 neme ulaşır. Bu işlevi gerçekleştirirken, bazen alt kabuk daralır. Kan dolaşımı bozulduğunda büyüme ve daralma meydana gelir. Sağlıklı yetişkinlerin % 80'inde burun eti adı verilen bir yapı vardır. Bu etli yapı, burnun bir tarafında alt kabukta, diğer tarafta ise daha az büyür. Bu döngü her 3-6 saatte bir tekrar eder. Bu döngü genellikle göz ardı edilir, çünkü burundan geçen genel hava değişmez.
Sağ ve sol burun boşluğunda altı tane kabuk vardır. En yaygın olanı burnun dibinde bulunan alt kabuktur. Sıcak, soğuk veya kirli havaya bağlı olarak büyür ve büzülür. Alerjik maddelerin (toz, polen, küf, mantar vb.) olunması halinde burun eti şişer. Hava kirliliği, sigara içmek yine burun etinin şişmesine neden olur. Ayrıca sinüzit, burun iltihabı, burun kemiğinin eğriliği de etin şişmesine neden olabilir.
Burun eti sigara içenlerde ve alerjilerde en fazla görülen rahatsızlıktır. Ayrıca burun kemiği kırılmaları dolayı sürekli tıkalı burun deliklerinden biri nedeniyle et şişmesi en sık görülen nedenler arasındadır. Bu nedenle, bir süre sonra, tüm burun delikleri tıkanır.
En belirgin semptom burun tıkanıklığıdır. Burundan yeterince hava alınamadığından, ağzından nefes alınır. Bu nedenle, ortamdaki hava ağız ve üst solunum yollarını kurutur. Bu uyku sırasında belirginleşir. Nazal solunum yeterli olmadığı için, akciğerler yeterince hava alamaz, böylece vücut yeterli oksijen sağlayamaz. Sonuç olarak, dokular ve organlar yeterli oksijen alamazlar, çünkü vücut yeterince oksijen alamaz. Sabah yorgun uyanılır. Ağızdan solunum nedeniyle solunum ve tat rahatsızlığı görülür.
Burun eti ameliyatlarında sık tercih edilen yöntem, geniz etinin kazınarak alınmasıdır. Günümüzde pek tercih edilmeyen bir yöntem olarak, geniz etinin kesilerek alınması yöntemi de mevcuttur. Başka bir yöntem olarak, ısı enerjisi verme yoluyla da geniz eti dokusunun alınması mümkündür.
Geniz eti ameliyatı sonrası geniz eti tekrar büyüyebilmektedir. Ancak tekrar büyüme daha çok, erken yaşlarda ameliyatlarda, alerjik çocuklarda ya da geniz etinin tamamen alınmadığı durumlarda ortaya çıkabilmektedir.
1. Tıkanma Durumları
2. Enfeksiyonel Durumlar
3. Diğer Durumlar
Şişmiş etin ilaçla tedavi edilmesi için uzun prosedürler gerekir. Kortizonlu nazal spreyler kullanılmalıdır. Bununla birlikte, uzun süreli kullanım kuru kanama gibi yan etkilere neden olabilir. Genellikle, ilaç tedavisi özel sonuçlar vermez, bu nedenle önleyici tedbirler almak daha önemlidir. Tedavi etin şişmesine neden olan durumun tanımına bağlıdır. Sigaranın bırakılması, çevresel faktörler nedeniyle yaşamın ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi durumu iyileştirebilir.
Bu açıdan bakıldığı zaman profilaktik anti-alerji burun spreyleri rahatlama sağlar. Ek olarak, pamuklu ve alerjik olmayan giysiler yerine yünlü çamaşırları çıkarmak gerekir. Ev içinde sigara dumanından kaçınılmalı, tozdan uzak kalınmalıdır. Kalıcı nazal stimülasyonu ve şişkinlik için koruyucu önlemleri önlemek için evcil hayvanların alerjik vücutlardan uzak durulması da önemlidir.
Tıbbi tedavi yeterli olmadığında ve burun tıkanıklığı devam ettiği zaman cerrahi müdahale tercih edilir. Burun vücut için önemli ve gerekli olan organlardandır. Anormal olarak büyüdükleri ve ilaçlarla tedavi edilemeyecekleri durumlarda, burun eti ameliyatı düşünülmelidir.
Geçmişte ameliyat olmak için bu et kesilirdi ve tamamen çıkarılırdı. Bununla birlikte, yan etkilere neden olduğu bilinir. Bu nedenlerden dolayı, bu et bir lazer veya radyo frekansı yöntemi ile alınmaya başlanmıştır. Nazal etin çok büyük olduğu durumlarda, bu büzülme için iki veya üç seans gerekebilir. Ameliyatın riski, cerrahi yönteme bağlı olarak değişir. Genel anestezi ile yapılan ameliyatlarda risk çok nadirdir.